16 Mart 2012 Cuma

Biraz maç yazısı, biraz psikolojik tahlil

Hayal kırıklıklarımızın, üzüntülerimizin, öfkelerimizin, bazen nefretin oluşmasında beklentilerimizin çok, çok önemli rol oynadığını düşünmeye başladım. Zaten son zamanlarda zihnimi kurcalayan bir meseleydi de, Beşiktaş - Atletico Madrid maçıyla birlikte kafamda ayyuka çıktı (bana yazı yazdırabilecek derecede kuvvetle hem de).

Neden bu maçla? Çünkü, çok da mantıkla açıklanamayacak bir biçimde, Beşiktaş'ın turu geçebileceğini düşünüyordum. Okuduğum bazı yazılar (ki hiç de öyle gaz verici şeyler falan değillerdi) ve akşam maçı izleme hevesi, turu geçmemiz halinde duyacağım mutluluğun hayaliyle (ya da hasretiyle mi demeliyim?) birleşince bende bir beklenti oluşturdu. "Geçeriz lan biz bu turu neden geçmeyelim" diye kafamda dönüp durmaya başladı.



Oysa mantıklı düşününce, iki takım arasındaki farklar ele alınsa; ya da sadece Beşiktaş'ın mevcut morali ve form durumu gözönünde bulundurulsa bile durumun nasıl sonuçlanacağı kolayca kestirilebilirdi. Ama ben mantıklı düşünmedim tabii ki, işin içine kalp (bu örnekte: takım sevgisi) girince mantık işlemez...

İlk yarı bittiğinde kaynar kazan gibiydim, her pozisyona itiraz, oyuncuların her hareketine kulp, hakeme laf... Sinir bozukluğu, birilerine çatma arzusu, birşeyler kırıp dökme isteği, gırla küfür... Neyse ki daha sonra motorum soğudu, durumu idrak edip ikinci yarıyı daha kayıtsız izledim.



Demem o ki, bir hareketi yapmadan ya da bir karar almadan önce bulunduğu / bulunacağı durumu çok iyi hesaplamalı insan ve çıkacak sonuçları ele almalı. Kendini gereksiz yere beklentiye sokup sonra gerçekleşmeyince hayal kırıklığını, üzüntüyü, öfkeyi, çaresizliği belki de onlarca kat büyük olarak yaşamamalı...

Bir meseleyi formülize etmeyi pek sevmem, basitleştirdiğini düşünürüm ama rastladığım bu görsel, cuk diye oturarak özetliyor anlatmak istediğimi.



Beklentiler ne kadar azsa hayal kırıklığı da o kadar az olur. Beklentiyle gerçek arasındaki fark ne kadar fazla ise hayal kırıklığı da o kadar artar. Beklenti gerçek olursa hayal kırıklığı yaşanmaz :) -thanks captain obvious!-

---

Bir süredir beklentimi minimum, hatta sıfırda tutmaya mecbur olduğum; istediğim sonucun çıkmasının bana çok çok az oranda bağlı olduğu ve istesem de kendimi bir çırpıda çıkaramayacağım bir durumdayım, bu yazı biraz da bunun mahsulüdür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

bi diyeceğin varsa, buyur burdan yak